Özgürlük, başka birisinin kollarında olmamaktır. Kendi başına olmaktır.

Kimseye kendini sattırma. İşte bu başarıdır.

Herkes beni sevebilir ama kimse beni sevmek zorunda değil.

Başkalarının size sunduğu imkanlarla değil, kendi iç gücünüzle ayakta kalabilirsiniz.

Başkalarının senin hakkında düşündüğü senin sorunun değil.

Kendi yolunu seçmek, kendi hayatını seçmek demektir.

Başkalarının hayatını yaşamakla kendi hayatınızı yaşamak arasında devasa bir uçurum vardır.

Kimse bana ne yapacağımı söyleyemez. Ben bir Heathers’ım.

Kanunlarımızı kendi ellerimizle yazarız. Kimse bizim için yapmaz.

Hayatımı seninle paylaşmak istemiyorum, çünkü sen benim hayatım değilsin.

Kendi yolumu kendim çizebilirim.

Hayatımızı nasıl yaşayacağımızı başkalarına bırakamayız… Çünkü sonunda sadece biz ölürüz.

Mujhe jo sahi lagta hai main karta hoon, phir chahe wo bhagwan ke khilaf ho, samaaj ke khilaf ho, police, kanoon ya phir poore system ke khilaf kyun na ho.

Burada polis olmanın anlamı, kuralcı olmaktır. Ama bu koyun sürüsüne uyamam.

Kimse bize dokunamaz, kimse! Bu baharatı yemeden önce ölmeyeceksin.

Kendi yolunu seçen kişi, başkalarının yolunu takip edenlerden daha fazla hata yapar.

Beni kontrol etmeyi bıraksan çok mutlu olurum.

İnsanların kendi başlarına karar vermelerine izin verilmeli.

Kimse bana ne yapacağımı söyleyemez!

Herkes bana ne yapmam gerektiğini söylüyor, ama kimsenin yapmam gerekeni yapmadığı bir şeyi neden yapayım?