Hakikati bulmak için gerçeğe ihtiyacım var.

Hayal gücünün sınırlarını zorladığımızda, gerçeklik değişmeye başlar.

Karanlık ruhunuza hükmettiğinde, gerçek yüzünüzü göremezsiniz.

Belki de ben, belki de sen, belki de hepimiz deliyiz.

Hayır, hayır, sizler delisiniz! Ben değil, siz delisiniz!

Hayatta ne yapacağımıza karar verirken, bir şeyi hesaba katmalıyız; ölmek zorunda olduğumuzu.

Hayatta hiçbir şey imkansız değil, sadece bazı şeylerin gerçekleşme olasılığı daha düşük.

Hakikati aramak, bazen yalnız yürümeyi gerektirir.

Bazen insanlar gerçekle yüzleşmekten korkarlar, çünkü gerçek acı vericidir.

Gerçek her zaman dışarıda olur, ama insanlar görmek istemez.

Hayatta her şeyin gerçek olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?

Hayat bir rüyadır; ama rüyalarımızın içinde, rüyalarımızı bile unutabiliriz.

Gerçek aşk, sonsuza kadar süren bir yalandır.

İnsanlar, görünene aldanır. Ama ben asla!

Birlikteyken, beni düşündüğünü biliyorum. Ama birlikte olamayacağımızı biliyorum.

Kendi yalanlarına inanmak, en büyük hata.

Bir anı, o anı yeniden yaşamadan hatırlamak, tamamen yalan dolu bir şeydir.

Burada her şey tersine döndü. Gerçeği söylemekten kaçınıyoruz, yalan söylüyoruz.

Her şeyin sırf şatafat ve gösteriş olduğu bir dünyada, gerçekleri söylemek tehlikelidir.

Gerçeklik, yalnızca bir bakış açısı meselesidir.