Benim için bir fark yaratabileceğini düşünmüyorum. Kimse yapamaz.

Benim Tanrım, benim Tanrım, niçin beni terk ettin?

Tanrı’nın kendi halkına yardım etmeyeceğini gördüm.

İyi bir adam olmak için Tanrı’ya ihtiyaç yok. Vicdan yeterli.

Beni sevdiğini biliyordum.

Beni kimse kandıramaz, benim için dünyayı kurtaracak biri gelmeyecek.

Adamın biri ağlayarak öldüğüne inanmak istemiyorum.

Siz gerçekten bir başka dünyadasınız, bu kadar naif olmanız inanılmaz.

Benim için her şey bitti. Eğer bir Tanrı varsa, her şeyin sonu geldi.

Ben hayatımda hiçbir şeye inanmam, beni tanımıyorsun.

Bize ait bir şey yok burada, bize ait olan her şeyi kaybettik.

Beni suçlamak istiyorsun. Ve ben kabul ediyorum. Ama beni sevmek istiyorsun ve ben buna inanmıyorum.

Kendine inanmayan bir insan, başkalarına inanır.

Hayatta her şeyin bir anlamı olduğuna inanmak zorunda değilsin.

Birinin ağlaması ona inanmadığı anlamına gelmez, sadece ağladığı anlamına gelir

Bir insanın üzerindeki en büyük baskı, kimsenin ona inanmamasıdır.

Bir insan sadece kendine inanırsa, çok yoksul bir insan olur.

Asilzade olmayan birinin, asilzade olduğuna kimse inanmaz.

Buna inanamam! Hadi şimdi, buna gerçekten inanamam!

Burada kimse kimseye inanmıyor. İnsanlar sadece kendilerine inanıyor.