Beni sev, beni sevme. Beni sev, beni sevme.

Hayatımı yaşamak istiyorum, ama nasıl yaşayacağımı bilmiyorum.

Yalnız mı kalmalısın? Ben yalnız mı kalmalıyım? İşte bu soruyu sorduğumda, cevap alabileceğimi sanmam.

Yaşam, doğru ve yanlış arasında gidip gelmekten ibarettir.

Ne yapsam bilemiyorum, her şey alt üst oldu.

Nasıl yani, ne yapayım şimdi? Çıkmayacak mıyım? Çıkamayacak mıyım?

Seninle kalmamı mı istiyorsun yoksa beni bırakmamı mı?

Belki de seninle birlikte olmamalıyım, ama yanında olmalıyım.

İnsanlar bazen ne istediğini bilmez. Ne aradığını da…

Kendimi bir çıkmazda hissediyorum.

Bir adım atmalıyım, ama nereye?

İnsanlar ne zaman karar vereceklerini bilmiyorlar, değil mi?

Bir şeyler yapmak istiyorum, ama ne olduğunu bilmiyorum.

Bana güvenmek istiyorsan, bana inanmamalısın.

Sana olan aşkım, sana olan nefretimden daha büyük.

Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Sonra ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ve bu böyle bir süre devam ediyor.

Kaos içinde doğruluk, doğruluk içinde kaos.

Bir şey yapmalıyım, ama ne yapmalıyım?

Hayatta ne yapmak istediğimi bilmiyorum. Ama yapmak istemediklerimi biliyorum.

Tanrım, her zaman nereye gitmeliyim? Kiminle gitmeliyim? Neden bu kadar çok soru var?