Kıskançlık bir kurt gibidir, içini kemirir durur.

Bir kadının en büyük kıskançlığı, sevilmemektir.

Seni kıskandıkları zaman seviniyor insan, kıskanmıyorlar ki ölsünler!

Beni kıskanıyorsun işte!

Beni çekemeyen çok olur, yoluma taş koyan az olur.

Beni kıskanıyorsun ve bana karşı yakınlaşmak istediğini kabul edemiyorsun.

Bazı insanlar, başkalarının mutluluğunu görmekten hoşlanmazlar.

Seninle aynı sınıfta olmaktan utanıyorum.

Bir şehir çöp kutusundan daha iyi olmak istiyorsun yani?

İnsanlar birbirini kıskanır, birbirini yer.

Bir kadını kıskanmanın en kötü yanı, kendinizi sevimsiz hissettirmenizdir.

Kıskanıyorsun, çünkü beni hiç sevmedin!

Ben Tanrı’nın insanlara cömert davrandığını, fakat Mozart’a fazla cömert davrandığını düşünüyorum.

Benim anlayamadığım şey, Tanrı neden bu kadar çok ona konuştu.

Benim tek kusurum, Tanrı’nın beni öbürlerinden biraz daha iyi yarattığı gerçeğidir.

Benim eski sevgilim, hâlâ bana aşıktır!

Kardeşim, seni başkalarının kollarında görmek beni mahvediyor.

Kıskançlık, aşkın en iyi dostu, en kötü düşmanıdır.

Sende olanı kıskanırım, sende olmayanı sevdim.

Kıskançlık, en acımasız düşmandır. Hem seni yer, hem de ona hükmeder.