“Bilginin en büyüğü, kendini bilen kişidir.” diyerek bizi gerçek bilgiye ulaşmaya teşvik ediyor.

Düşünsene ki binlerce kitap yazıldı ama ölülerin hiçbiri geri dönmedi.

Dinlemekle insanın ilmi artar, konuşmakla ise onun sevabı eksilir. Çünkü dinleyen âlimdir.

Bir gün herkes kendi içine bakacak ve gerçeği görecek. O zaman ne yapacağız?

‘Bilginin sonu yoktur.’, ‘Doğru söylemişsiniz!’, dediler.

İlim, vaktinde yapılan bir işin sonucunda meydana çıkan şeydir. Zira ilim sahibi olmayan kimse işini düzeltemez.

Bilgi sahibi olmayan cahildir; kendini bilen kimse ise ilimde ileri gitmeyi diler.

Suyun kaynağı nehirlerden, insanın kaynağı da bilgidir. Bilgi olmadan kimse doğru yolu bulamaz.

‘Eğer bilgi sahibi değilsen sus!’ sözü; başlangıçta bir uyarıcı iken sonradan zorba ve cahilin silahına dönüştü.

“Bilgi sahibi olmayan kişi, cahiller topluluğundandır.” diyenler, hakikaten haktadır; çünkü bilgisizlik büyük bir utançtır.

Bilim ve sanat insanlara yasamda yardmc olur

“Bilgiye ulaşmak istiyorsan, önce aklını boşaltmalısın. Çünkü akıl dolu bir kap su almaz.”

Bilgi ilim sahiplerinin dilindedir ve marifet onların gönlündedir. İlimsiz marifet, kör bir ok gibidir.

‘Herkesin bildiği şeyleri anlatmaya değmez. Asıl mesele, bilmediği ama sezinleyebileceği hakikatleri göstermektir.’ dedi.

“Bilim ve irfan ile hareket eden kimse, doğru yolu bulur ve amacına ulaşır.”

Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.

Bilgi, insanı kendi içine götüren bir ışıktır.

Bir kimse, kendisine bir şey olmadığını bilirse, ona bir şey olmaz.

İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir.

Görünen köy kılavuz istemez.