Bir sinek olmalıyım, en ufak bir şeyde uçup gidebilmeliyim.

Kırgınlık ve öfke, içinde taşınması en ağır yüklerdir.

Gözyaşlarının acısı, içten içe büyüyen umutlardan daha hafif kalır.

Bir yaprak gibi savrulup gitmek, bazen özgürlüktür.

Her şeyi ciddiye alırsan, hiçbir şeyi ciddiye alamazsın.

Hayatı ciddiye almak zorunda değiliz, biliyor musun?

Hayatta her şeyi ciddiye alırsak, kendimizi kaybederiz.

Bir kuşun kanat çırpışı kadar hafif, bir çiçeğin açılışı kadar güzeldi.

Bir yaprak gibi hafif olmak, rüzgarla dans etmek… Özgürlüğü, bedenimde hissediyorum.

Özgürlük, ayaklarınızın altında olan bir hava yastığıdır.

Kendini bu kadar ciddiye alma, dünya senin etrafında dönmüyor.

Uçurtmayı uçuramayacak kadar ağır olanların, hayatı da yaşamaya gücü yetmez.

Her şey bir rüya gibi, tüy kadar hafif.

Her şeyi ciddiye almak zorunda değilsin.

Bir insanın ruhu, her zaman hava kadar hafif olmalıdır.

Herkes bir balonu uçurabilir, ama onu uçururken kalbinin hafiflemesini hissetmek başka bir şeydir.