Hayat, insanın kendi başına anladığı bir şey değil, insanların birlikte anlaması gereken bir şey.

Hayatın gerçek anlamı, ruhumuzda gizlidir.

Bu çölde yaşamak, bu topraklarda ölmek gibi bir şey.

Bu ülke, bir kıyamet günü karşısında bile hâlâ bir kısmı yıkılmış bir tapınağın taşları üzerine kurulmuş, kırık dökük duvarlar arasında, güneşin altında yaşayan insanlar için bir cennet gibi görünüyor.

İyi bir adamın nasıl öldüğünü görmek istiyorsan, git ve birini öldür.

Kuşlar için uçmak, özgürlüğe doğru bir yolculuktur.

Hayatın karmaşasında en çok ihtiyacımız olan şey, sevgidir.

Hayatımıza ne zaman bir şeyler ekleriz, ne zaman bir şeyler çıkarırız, işte o zaman hayatımızı yaşarız.

Hayatımızın anlamı, kendi içinde saklıdır. Bir yerlere gitmek tehlikelidir.

Hayatın başka bir şekilde olabileceğini bilmek, hayatın en kötü yanıdır.

Aşk bir nehir gibi akar, engel tanımaz. Ne kumunu seçebilirsiniz, ne de kenarındaki çiçekleri.

Bir insanın hayatında, bir kere de olsa, her şeyin yerli yerine oturduğu bir an vardır.

Hayat bir oyun değil, ciddi bir iş.

Gerçek tehlike, zorluklarla başa çıkmak değil, hayatın monotonluğunda boğulmaktır.

Bir insanın yaşadığı hayat, hayal ettiği hayattır.

Hayatın kendisi bir absürd komedidir.

Askerlerin yaşamı, bir anlık kararlarla doludur.

Hayat, sevdiklerimizle paylaştığımız anlardan ibarettir.

Hayat, hatırladıklarımızdan ibarettir, sadece hatırladıklarımızdan. Hatırlamadıklarımızı yaşayamayız.

Hiçbir erkek tek başına yaşayamaz. Ve hiç kimse tek başına ölemez.