Güçlü olmak, kırılganlığını göstermeme yeteneğidir.

İnsanlar, kırılganlıklarını gizlemek için sert kabuklar yaratır. Oysa asıl güzellik, içindeki kırılganlıkları kabul etmekte yatar.

Dünyanın en büyük korkusu, senin de büyük korkundur. Çıplak ve kırılgan kalmak. Ve senin kırılganlığın, bana korkunç bir güven veriyor.

İnsanlar birbirine ‘Seni seviyorum’ demekten korkar, çünkü gerçek aşk insanı kırılgan yapar.

Bu dünya öyle bir yer ki, insanlar birbirlerini sevdiklerinde kırılmalarından korkuyorlar.

Güçlü olmak, zayıf olmayı inkar etmek değil, kırılmışlıklarını onarmak ve yola devam etmektir.

Kırıldım ama yine de senin için umutlanıyorum.

Kırılgan olabilirsin, ama asla güçsüz değilsin.

Bazen en büyük cesaret, kırılganlığını kabul etmektir.

Güçlü olmak, her zaman görünen bir nitelik değildir. Güçlü olmak, kırılganlığını kabul edebilmektir.

Kırılganlığımız bizi insan yapar. Acılarımızla güçleniriz.

Kırılganlık, gücün en saf halidir. Kendini kırılgan hissetmek, aslında en güçlü olduğun anlamına gelir.

Kırılgan bir insan olmak, insan olmanın en güzel yanıdır.

Güçlü olmak, kırılganlığını kabul etmekten geçer.

Bir insanın asıl gücü, kırılganlıklarını ortaya çıkarabilmesindedir.

Kırık camın içine baktığınızda ne görüyorsunuz?

Gerçek güç, kırılganlığını kabul edebilmektir.

İnsanlar kırılgan yaratıklardır, ama bu kırılganlık onları güçlü kılar.

Bir yangın, insanın ne kadar zayıf olduğunu hatırlatır.

Hayat, kırılgan bir cam kase gibidir. Her an parçalanabilir.