Başkalarının seni anlamasını beklemek, kendi gerçekliğini yitirmektir.

Görmek istemediğin şeyi görmek, işte benim özgürlüğüm!

Özgürlük, iç huzuru bulduğumuzda gelir.

Özgürlük, kendi korkularımızla yüzleşebilmektir aslında.

Dans etmek, ruhun dışa vurumu ve özgürlüğün sembolüdür.

Bir insanın ruhu dans ederken özgürleşir.

Belki de hayatı kolaylaştıran şey, insanın kendi zihninde yarattığı kısıtlamalardır.

İnsanlar kendi hayatlarını yaşamak için, kendi karanlıklarında yürümek zorundalar.

Hayat bir seçim yapma sürecidir, seçimlerimiz bizi tanımlar.

Kadınlar özgürlük istiyor, erkeklerse güvende olmak. Bu iki şey bir arada olmaz.

Kendi gölgende saklanmak, gerçek ışığı görmeni engeller.

Özgürlük, ya ölüm ya da özgürlük!

İnsan sadece kendi korkularının esiri olur.

Özgürlük, bir insanın başka bir insanın yaşamına müdahale etmemesi demektir.

Bir insanın gerçek özgürlüğü, kendi potansiyelini keşfetmesiyle başlar.

Evde olmak, bir özgürlük hissi veriyor insana.

Burası benim evim. Burada herkes benim.

Bir insanın özgürlüğüne dokunulduğunda, o insan tehlikeli olabilir.

Ben insanım, benim de hakkım var, biliyor musun?

Özgürlük, bedel ödemeyi göze alabilenler içindir.