Bunu yapmam lazım. Çünkü yapmam gerekiyor!

Herşeyi bırakıp ormandan ayrılmam gerekiyor.

Kendini buna alıştırmalısın, başka seçeneğin yok.

Hayatta sevmediğimiz birçok şeyi yapmak zorunda kalıyoruz.

Hayatımızda bazen belirli bir zaman gelir, işte o zaman her şeyi kaybetme riskini almak zorunda kalırsınız.

Hayatın sana getirdiği seçenekler arasında en kötüsünü seçmek zorunda kalırsın bazen.

Bir robot olarak, bazı şeyleri anlamamam gerektiğini düşünüyorum.

Birini gerçekten sevdiğinizde, onunla birlikte olmak istemezsiniz sadece, onunla olmak zorundasınız gibi hissedersiniz.

Sevmek zorundasın, sevmek zorundasın.

Zorla bir şey yapmayı mecbur bırakılınca, insanın içindeki en kötü yanlar ortaya çıkar.

Savaşmak zorunda olmamalıydık, ama şimdi savaşmak zorundayız.

Beni bu işe sürükleyen, beni bu işe zorlayan şeyi anlamanızı istiyorum.