Hayatta kalmak için cesarete ihtiyacımız var, korkuya değil.

Bazen, hayatta karşılaştığımız zorluklarla yüzleşmek için içimizdeki cesareti bulmalıyız.

Herkesin bir kabaresi var, ancak herkes sahneye çıkamaz.

Kendi özgürlüğü için bir şeyler yapmayan aptaldır.

Kendi kaderini şekillendirmek için cesaretin olmalı.

Beni korkutmak istiyorsan, daha iyi bir yol bul.

Cesaret, korkmayı öğrenmek değil, korkuya rağmen ilerlemektir.

Ben korkmam, ben cesurum!

Hayat, sevgi ve cesaret dolu adımlarla ilerler.

Güç, insanın başkalarını kontrol etme yeteneği değil, kendi zayıflıklarını kabul edebilme cesaretiyle ilgilidir.

Hayatta cesaret etmeyen biri, asla başaramaz.

Hayat, korkakların yaşamak için cesaret edemediği bir maceradır.

Korkuyu yenebilmek, kendi içindeki karanlığı yenmekle başlar.

Bir insan bir kere hayatını kurtarmışsa, bir daha ölüme korkusu olmaz.

Hayat, bazen sana ne yapacağını sorduğunda cevabın ‘vur’ olması gerektiği anlardan ibarettir.

Bir yere gitmeyeceğim, insanlardan kaçmayacağım.

Yaşamak, en büyük cesarettir. En büyük kahramanlık.

Bazen en büyük cesaret, hayatın getirdiği zorluklarla başa çıkmaktır.

Bir insanın cesareti, korkularıyla yüzleştiğinde ortaya çıkar.

Bir adamın kaderini değiştirebilecek kadar güçlü bir kadınla karşılaşmış olabilirsin, fakat yine de bir adamdır o. Ve bir adamın yapabileceği tek şey vardır işte: Yaşamını kaybetmektense ölmesini tercih eder.