Gerçekliği yitirmek, kendini yitirmekten daha kötüdür.

Kontrolü alırsan gerçeklik de senin olur.

Bir şeyi izlemek, o şeyi yaşamaktan daha kolay.

Çocuklar, dünyayı olduğu gibi değil, olması gerektiği gibi görür.

İnsanlar, gerçekleri değil, gerçek olmasını istedikleri şeyleri görürler.

Televizyon gerçekliği yalanlarla doldurdu, kendi gerçekliğimizi unuttuk.

Bir insanın ne gördüğüne inanmayın, duyduklarınıza bile şüpheyle yaklaşın.

Hayatta bazı şeyler göründüğü gibi değildir. Hepsi de minestrone çorbası gibi karışıktır.

Herkesin bir damarından kan damlıyor, herkesin bir kuyruğu var.

Gerçeklerin kendileri değil, inandığınız şeylerdir sizi mutlu eden.

İnsanlar sadece kendilerine iyi gelen şeyleri hatırlamak ister.

Bir şeylerin yanlış olduğunu hissettim… Olmayan bir şeyin, var olması gerektiğini hissettim.

Belki de gerçek hayat, rüyalarımızdaki gibi değildir.

Hayat bir rüya, rüya bir hayat.

Bir şeyin nasıl olduğunu bilmiyorsan, onun hakkında yorum yapamazsın.

Kendi içindeki dünyanın dış dünyayla hiçbir ilgisi yok.

Bir şeylerin yolunda gitmediğini hissetmek, gerçekte yanılıyorsanız bile, en kötü durumdur.

İnsanlar seni istediği gibi tanımlamaya çalışabilir ama sen sadece kendi gerçeğini bilmelisin.

Hayat, bir rüyadır. Uyandığında ise her şeyin bitmiş olduğunu görebilirsin.

Bir filmdeki en büyük hata, gerçeği yansıtamamasıdır. Ama gerçek hayat da bir film değil mi zaten?