Bu, hayatta kalma savaşıdır, bunun kuralları yok.

Burada yaşayanlar artık biziz. Ve burası cehennem.

Hayatta kalmak için, ölülerle aynı hızda koşman gerekmez. Sadece onlardan daha hızlı koşman yeterli.

Benim yaşamak için başka bir seçeneğim yok.

Kızlar, bu gece eğlenmeyeceğiz. Bu gece hayatta kalmaya çalışacağız.

Beni sağ bırakın, güneş doğacak!

Korku, hayatta kalma içgüdüsünün bir parçasıdır.

Hayatta kalabilmek için, bazen kuralları çiğnemek zorundasın.

Zayıflar ölür, güçlüler hayatta kalır.

Hayatta kalmak için savaşmak zorundayız.

Burada sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz, anlıyor musun? Sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz!

Burası hayatta kalmak için değil, ölmek için bir yer.

Burası Brooklyn, hayatta kalmak için savaşmak zorundasın.

Hayatta kalmak için elimden geleni yaparım, korkma.

Hayatta kalmak için savaşmalıyız.

Savaş, cesur olanların değil, hayatta kalanların hikayesidir.

Benim hikayem, yalanlarla dolu bir hikaye. Ama yalanlarımın içinde bir gerçek var: Ben hayatta kalmalıyım.

Hayatta önemli olan, ne kadar düştüğün değil, ne kadar kaldığın.

Açlık bir zehirdir, bir yanıyla seni öldürür, bir yanıyla sana hayat verir.

Ölmek istemiyorum! Beni öldürmeyin!