Kılıçlarınızı çekin, her birinizin bir kızılötesi hattı var. Kontrol edebilirim.

Kılıcım, benim onurumdur. Benim yaşamım, onunla özdeşleşir.

Kılıcım, benim arkadaşımdır. Ben onu sevgi ile taşırım, ama onunla hiç oynamam.

Bir adamın kılıcı, onun en iyi dostudur.

Bir kılıç sadece kılıç değildir, aynı zamanda bir sanattır.

Kılıç, sadece bir silah değildir. O, bir adamın ruhunun aynasıdır.

Bir kılıç, sadece kılıç değildir. Onunla birlikte bir yaşam gelir.

Kılıçlarla yapılan konuşmaların sonu hep aynıdır.

Kılıç, insanın elinde olduğu sürece kötülük getirir.

Kılıç, şefkat ve acımasızlık arasındaki ince çizgiyi temsil eder.

Bir kılıç, bir aile gibidir. Onu sadece sen kullanabilirsin.

Bir kılıç, düşmanı değil, kullanıcısını öldürür.

Kılıcınızı kınızda tutun, benimle savaşmayın. Siz de istemezsiniz kan dökmeyi.

Kılıçlarınızı kınızda tutun, kimse onları çekmesin. Zaten birbirimize düşman değil miyiz?

Kılıcın gölgesi, karanlıkta bile görünür.

Bir kılıcın keskinliği, onun sahibinin gizli niyetlerini ele verir.

Kılıçları sadece düşmanlarınızı kesmek için kullanmak aptallık olur.

Kılıç sadece bir araçtır. Asıl önemli olan, niyetinizdir.

Güçlü bir rüzgar, çelik bir kılıca ihtiyaç duymaz.

Kılıç bir canavar gibi davranır, savaşın kanlı yüzüne ayna tutar.