Yaşamın anlamını aramak, minestrone çorbasının içinde bir tek sebze aramaya benzer. Her tadı tek tek denemek gerekir.

Müzik, hayatın kendisidir.

Ölmek her şeyi çözer. Sorunları, acıları… Ve ben ölmek istiyorum.

Hayatın anlamını bilmek için çok gençsiniz. Yaşlandığınızda, anlamsız olduğunu göreceksiniz.

İdeallerimiz için savaşmalıyız, aksi halde yaşamın bir anlamı yok.

Bir insanın yaşamında sadece iki şey vardır: başlangıç ve son.

Korkmayın. Biz sadece çocuklarız.

Hayat sadece bir şeyleri yapmakla dolu.

Hayat sadece bir serüvendir.

İçinizden biri, varlığımızı buharlaştıracak.

Ölüm konusunda korkacak bir şey yok, ölüm, en kötüsüne kadar aşina olduğumuz bir şey.

Hayat, bir tren yolculuğuna benzer. Kimisi vardır vagonun bir ucuna kadar yalnız gider, kimisi bir yabancıyla tanışır ve beraber yol alır. Ama herkes aynı istasyona varır.

Bir film çekmek, yaşamın bir kesitini yakalama çabasıdır.

Ölümle yüzleşmek, yaşamın değerini anlamak demektir.

Hayat yoldaşım, benimle geliyor.

Hayatta bazen başarısız olmak, gerçekten yaşamaktan daha iyidir.

Hayatın anlamı, yaşamakta olduğun andadır.

Neden yaşadığımızı sorgulamak, yaşamın en büyük lüksüdür.

Hayat, onu anlamlandıran anların toplamıdır.

Hayatın anlamı, yaşamakta yatar.