Nehirde olmak, bir insanın sahip olabileceği en güzel duygulardan biridir.

Doğa ile barışık olmak, kendi iç huzurunu bulmaktır.

Doğa, insanın yaşamındaki en büyük öğretmendir.

İnsanın yüreği, doğada yaşadıkça iyice açılır. Bir yere ait olmazsan, her yer sana ait olur.

Doğanın öğrettikleriyle yaşamaya başlayınca, hayatın ne kadar güzel olduğunu anladım.

Güneşin doğuşunu seyretmek, Tanrı’nın varlığını hissetmek gibidir.

Çiçeklerin büyüsüne kapıldığında, hayatın ne kadar güzel olduğunu anlarsın.

Toprak, su ve buğday; işte bunlar bizim gerçek efendilerimiz.

Bugün bir ağaç dikip, yarın gölgesinde dinlenmek istemeyen, geçmişe ve geleceğe yabancıdır.

Hayat, yıldızların altında daha güzel.

Bir balık bile olsa, ona saygı göstermek gerekir. Doğanın dengesi her şeyden önemlidir.

Bir kova su alır, çiçeklerin dibine koyarım. Yarın öğle olmuş gibidir, bütün renkler birbirine karışmıştır.

Güneşin doğuşunu seyretmek, bir doğumun mucizesine tanıklık etmektir.

Köylü kadınlar, yağmurun oluştuğunu hissettiğinde, pamuklu elbiselerini çıkarıp, yağmurun altında dans ederler. Danslarını izlemek inanılmaz bir keyiftir.

Deniz, tüm acıları alır ve sessizce dinler.

Balinaları seyretmeseydin, hiçbir zaman onlara karşı bu kadar acımasız olmazdın.

Bir gün ağaçları ve dağları dinlemeyi unutma. Onlar sana çok şey anlatır.

Bir insanın en büyük hakkı doğduğu toprağa gömülmektir.

Suların altında insanlar daha dürüst olur.

Her yağmur damlası, bir hikaye anlatır toprağa düşerken.