Bir mezar kazarken, önce iki tane kazırsın; bir tanesi kendin için, diğeri de düşmanın için.

Ölüm, yalnızca bir başlangıçtır.

Korkunun rengi yok. Korku, öldürür.

Hayat bir rüyadır, ölüm ise uyanış.

Ölüm, yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır.

Beni öldürmeye çalıştılar ama yapamadılar. Çünkü ben, ölümü hak etmeyen biriyim.

Ölmek, uyumak; uyku, her derti unutur, uykuda bu yüzden insanlar ölüme gider.

Bir insan ne kadar ölüme yakın olursa, o kadar çok yaşar.

Ölmek için bir yaşam sürüyorsun, Jesús. Bir gün öleceksin ve o zaman gerçek bir yaşam başlayacak.

Bir gün öleceğimizi biliyoruz, ama hiç beklenmedik bir anda, beklemediğimiz bir şekilde öleceğimizi sanırız.

Görünen o ki, bu işlerde ölümün bir anlamı yok.

Hayat, her gün biraz daha ölmekle başlar.

Sana bir şey söyleyeyim mi? Ölüm, senin en iyi arkadaşındır.

Herkes bir gün ölür, ama herkes gerçekten yaşamaz.

Ölüm gerçek, teşekkürler ki, aşk da öyle.

Bir insanın öldüğü an, o kişi son nefesini verene kadar, o bir ölü sayılmaz.

İnsanlar ölüyor, insanlar ölüyor.

Ölmek, doğduğumuz andan beri yapmak zorunda olduğumuz bir şeydir.

Ölümle yüzleşmek kolay, yaşamak zor olan.

Bir gün öleceksin, herkes ölecek. Ne fark eder ki?