Bir askerin yaralı olduğunu görmek, savaşın en acıklı yanıdır.

Bu tren savaş trenidir, sivil tren değil!

Savaşta, herkesin bir payı olmalı.

Barışı sağlamak için önce savaşmak zorunda kalabiliriz.

Kimse savaşın gerçek yüzünü görmek istemez.

Savaş, sadece doymak bilmeyen insanların oyuncağıdır.

Savaşmak zorunda olmamız gereken bir savaş var mı, yoksa savaşmak isteyen bir savaş mı?

Kardeşim, ne zaman vurulduğunu umursamaz olursan, işte o zaman asıl tehlikeli olursun.

Görünmeyen bir düşmanı nasıl alt edeceğini öğrenmelisin.

Bir savaşın başarılı olması için birçok unsurun mükemmel şekilde bir araya gelmesi gerekir.

Burası Brooklyn, hayatta kalmak için savaşmak zorundasın.

Hayat, cesur olmayı gerektirir; çünkü hayat bir savaştır.

Bir savaşçı, kılıcını kınına koyduğunda savaşın sonu gelmiş demektir.

Savaş, insanların en kötü yönlerini ortaya çıkarır.

Bir düşmanın yoksa, senin de dostun olamaz.

Bir savaşın kazananı olmaz, sadece kaybedenleri olur.

Savaşta ölmek kolaydır. Ama hayatı sevmek, işte bu zordur.

Yatak odası, her kadının savaş alanıdır. Savaşın sonunda ya zafer kazanırsın ya da teslim olursun.

Benimle savaşmak, kendi ölümünü kabul etmek demektir.

Ölüm, sadece başka bir savaşçının yaşamını kurtarmak için gereklidir.