Zaman, yaraları iyileştirir ama iz bırakır.

Zaman, her şeyin ilacıdır.

Herkes bir şekilde yaralıdır, önemli olan bu yaralarla nasıl başa çıktığınızdır.

Zaman, bazen en büyük iyileştiricidir, ama yaraları asla tamamen iyileştirmez.

Başkalarına yardım ederken asıl kendimizi iyileştiririz.

Zaman, herşeyi iyileştirir. Ama bazen bu iyileşme, yaraların daha da derinleşmesi anlamına gelir.

Yaraları gizleyerek iyileştiremezsiniz.

Kırılan bir vazoyu tamir etmek, ona ayrı bir güzellik katar.

Sevgi, en güçlü iyileştiricidir. Onu yeterince yayarsan, her şey mümkün olur.

Özür dilemek, yaraları iyileştirmenin ilk adımıdır.

İnsanlar kendi yaralarını iyileştirebilir, ama başka bir yarayı iyileştirmek için bir başkasına ihtiyaçları vardır.

Zaman, yaraları iyileştiren en büyük şifadır

Gözyaşları, yarayı temizler.

Zaman, yaraları iyileştiren en güçlü ilaçtır.

Bir kez daha başlayacağım, daha iyi bir insan olacağım.

Kırık bir kalbi onarmak, yaralarını iyileştirmekten daha zordur.

Yaralar iyileşir ama izler kalır. İzler hatırlatır bize ne kadar güçlü olduğumuzu.

Zaman, en iyi ilaçtır. Her şey zamanla düzelir.

Bir daha asla bu şekilde olmayacak, bir daha asla.

Bir insanın yüreği kırıldı mı, tıpkı cam gibi olur işte, toparlanması zaman alır.